İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte ‘Afetlere Karşı Dayanıklı İstanbul’ projesini tanıttı. İmamoğlu, “7 ve üzeri büyüklükteki depremlerde İstanbul’da 1,3 milyon konuta eşdeğer yaklaşık 200 bin binanın ağır hasar göreceğini veya kullanılamaz hale geleceğini tahmin ediyoruz.”
Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde ‘Afete Dayanıklı İstanbul’ projesini tanıttı. İstanbul’un jeoloji ve hidroloji haritalarını hazırladıklarını belirten İmamoğlu, depreme ve afete dayanıklı İstanbul için hazırladıkları 10 projeyi kamuoyuna tanıttı. İmamoğlu, “Bu süreçte öncelikle İstanbul’un jeoloji ve hidroloji haritalarını hazırladık ve deprem riski altındaki tüm ilçelerimiz için yarım kalan mikrobölgeleme haritasını tamamladık. Bir yandan bilimsel altyapımızı oluştururken diğer yandan da yapımı tamamlanan mikrobölgeleme haritasını tamamladık. Uzmanlarımızın, bilim insanlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve halkımızın katılımıyla İstanbul’un jeoloji ve hidroloji haritalarını hazırladık. “İstanbul’u afetlere dayanıklı bir şehir haline getirmek için Vizyon 2050 planımızı tüm katılımcılarımızla birlikte hazırladık” dedi.
“35 BİN BİNADA HIZLI TARAMA TESTLERİ YAPTIK, 15 BİNA YÜKSEK RİSKLİ”
İstanbul’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından riskli bölge olarak ilan edilen alanları gösteren İmamoğlu, “Bakanlığın riskli olarak ilan ettiği 69 alandan sadece 2 tanesi gerçek riskli alanlarla örtüşüyor. Bu çok vahim bir durum. Ortaya konulan yasal düzenleme, Yani güçlü iradenin kullanılacağı alanı, gerçek analiz için değil, başka niyetleriniz için suiistimal ediyorsunuz.Maalesef adı Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı olan bakanlık baktı. Yani bir tarafta büyük hasar ve can kaybına yol açacak alanlar varken, kiranın yüksek olduğu şehrin kuzey kesimlerinde daha az riskli ama daha avantajlı bölgelere yöneldiler. Kat sayısının az olması nedeniyle bölgede projemize, Hızlı Tarama Projemize başladık.Vatandaşlarımız binamızın yıkılacağı korkusuyla binalardan karot alınmasını istemedi. Bundan korkuyorlardı. Bu kötü ortamla uğraşmayı tercih etmediler. Bir binayı test edip belirlemek isteyen bir kişi olsa ne yazık ki komşuları onu kötü biri ilan ederdi. Ne yazık ki bu durum 6 Şubat depremine kadar böyle devam etti. Felaketin ardından büyük bir başvuru patlaması yaşadık. Toplam 35 bin binada yaptığımız hızlı tarama bulguları sonrasında binalarımızdan 15 bininin yüksek risk kategorisindeki ‘D’ ve ‘E’ sınıfında olduğunu belirledik. Yeni dönemde ilçe belediyelerimizi de etkin bir şekilde hızlı tarama tespitine dahil ederek tüm İstanbul için bu süreci tamamlayacağız. “İstanbul’un röntgenini çekmemiz lazım” dedi.
“1,3 MİLYON KONUT RİSK ALTINDA”
1,3 milyon evin risk altında olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Depremle ilgili en hayati konu niteliksiz konut sorununun dönüştürülmesidir. İstanbul’da 1,3 milyon konuta karşılık gelen yaklaşık 200 bin binanın ağır hasar veya hasar göreceğini hesaplıyoruz.” 7 ve üzeri büyüklükteki depremlerde kullanılamaz hale geliyor. Bu çok yazık.” Korkunç bir manzara. Peki neden 200 bin niteliksiz konut stoku hızla dönüşmüyor? Bunun temel nedeni son 3-4 yıldır yaşadığımız ağır ekonomik koşullardır. Bu kapsamda İstanbul Yenileme ve diğer kentsel dönüşüm projeleri kapsamında toplam 5 bin 925 konutu sahiplerine teslim ettik. Mart ayı itibarıyla “Bu dönem sonunda bu sayı 7 bin 375 konut olacak” dedi.
İMAMOĞLU’NUN 100 BİN KONUT SÖZÜ
Ekrem İmamoğlu, “100 bin konut yapma sözü vermiştiniz, neden yapmadınız? Hesap soruyorlar. Ben Meclis’te şunu söyledim: ’20 bin bağımsız birimin afetlere karşı güçlendirilmesini hedeflemeliyiz’ Bir yılda yüzbin, 5 yılda yüzbin, on yılda bu kadar bağımsız birimler.Bu kadar hızlı hareket etmeliyiz.Yılda 20 bin, yüzbin konut yapacaklarını nasıl söylerler, anlamak mümkün değil. 5 yıl sonra ev alacağız. O kadar tuhaf bir anlayışla karşı karşıyayız ki. Bu kadar uydurma şeylerle bizi zor duruma düşürmeye çalışıyorlar. “Bizi zor durumda bırakamazlar ama İstanbul’u zor durumda bırakıyorlar.” durum” dedi.
